mülakat

listen to the pronunciation of mülakat
Türkçe - İngilizce
interview

I was interviewed for a job. - Bir iş için mülakata alındım.

Would you like to come in for an interview next week? - Gelecek hafta bir mülakata gelmek ister misin?

interview

Did the interview go well? - Mülâkat iyi geçti mi?

I was interviewed for a job. - Bir iş için mülakata alındım.

interview görüşme
(Dilbilim) oral interview
engagement
mülakat yapmak
to have an interview (with sb)
mülakat yapmak
to have an interview (with)
Türkçe - Türkçe
(Osmanlı Dönemi) Kavuşma. Buluşma. Birleşme
(Hukuk) Görüşme, buluşma
(Osmanlı Dönemi) Resmi görüşme. Yüz yüze olma
Röportaj
Buluşma, görüşme
Buluşma, görüşme: "Mülakattan sonra da kendilerinin avdetine müsaade etmemek lüzumu bence tabii idi."- Atatürk
Bir işe alınacak kişiler arasından seçim yapabilmek amacıyla kendileriyle karşılıklı konuşma, görüşme
(Osmanlı Dönemi) kavuşma, buluşma; yüz yüze görüşme
(Osmanlı Dönemi) BİNİŞ
mülâkat yapmak
Bir kimsenin bir konu veya sorunla ilgili görüşlerini almak
biriyle mülâkat yapmak
Bir kimsenin bir konu veya sorunla ilgili görüşlerini almak
mülakat