What brand and what color is the director's car?
- Müdürün arabası ne marka ve ne renk?
The research director had the department do a thorough job in testing the new product.
- Araştırma müdürü, departmana yeni bir ürünü test etmede esaslı bir iş yaptırdı.
He is actually not the manager.
- O, aslında müdür değildir.
Tom appointed her as manager.
- Tom onu müdür olarak atadı.
Newton became Warden of the Royal Mint in 1696. He became Master of the Royal Mint in 1699.
- 1696'da Newton darphane müdürü oldu. 1699'da darphane öğretmeni oldu.
The headmaster will present the winners their prize.
- Okul müdürü kazananlara ödüllerini sunacak.
Tom was transferred to the head office in Boston.
- Tom Boston'daki genel müdürlüğe transfer edildi.
Tom was a prison warden for three years.
- Tom üç yıldır bir hapishane müdürüydü.
That action convinced the prison warden that Tom was a threat to the rest of the prisoners.
- Bu eylem Tom'un mahkumların geri kalanı için bir tehdit olduğu konusunda cezaevi müdürünü ikna etti.
The principal came in after the teacher.
- Okul müdürü, öğretmenden sonra içeri geldi.
The principal presented each of the graduates with diploma.
- Okul müdürü mezunların her birine diplomasını sundu.
The president ignored the protesters outside his office.
- Genel müdür ofisin dışındaki protestocuları görmezden geldi.
He's the president of the bank.
- O, bankanın genel müdürüdür.
The general manager is in the meeting room.
- Genel Müdür toplantı odasında.
Hi, I have an appointment with the general manager. This is my interview notice.
- Merhaba, genel müdürle bir randevum var. Bu, röportajımın belgesi.