I don't own any real jewels.
- Hiç gerçek mücevherlere sahip değilim.
Tom certainly spends a lot of money on jewelry.
- Tom kesinlikle mücevherata çok para harcıyor.
The box contains some old jewelry.
- Kutu bazı eski mücevherler içeriyor.
She had to part with her jewelry box.
- Onun mücevher kutusunu elden çıkarmak zorunda kaldı.
The precious stone belonged to Tom.
- Mücevher Tom'a aitti.
The precious stone belonged to Tom.
- Mücevher Tom'a aitti.