mücevheratçı

listen to the pronunciation of mücevheratçı
Türkçe - İngilizce
jewelry maker
someone who makes jewelry
mücevherat
{i} jewelry

Why did you steal your grandmother's jewelry? - Neden büyük annenin mücevheratını çaldın?

Tom has never given Mary any jewelry. - Tom Mary'ye hiç mücevherat vermedi.

mücevherat
jewellery

Fadil promised Layla money, cars, and jewellery. - Fadıl, Leyla'ya para, araba ve mücevherat sözü verdi.

mücevherat
jewelery
mücevherat
bijou
mücevherat
jewellry
mücevherat
valuables
mücevherat
jewelry, Brit. jewellery
mücevherat
jewellery [Brit.]
mücevherat
jewellery, jewelery
mücevherat
valuable
mücevherat
bijouterie
Türkçe - Türkçe

mücevheratçı teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

MÜCEVHERÂT
(Osmanlı Dönemi) (Mücevher. C.) Kıymetli taşlar. Mücevherler. Süs ve zinet için kullanılan kıymetli şeyler
mücevherat
Mücevherler
mücevherât
(Osmanlı Dönemi) kıymetli taşlar, mücevherler, süs eşyaları
mücevheratçı