Köle ticareti kazançlı bir işti.
- Slavery was a lucrative business.
Sanırım bu kazançlı bir anlaşma olabilir.
- I think that could be a lucrative deal.
Sermayesi için karlı bir yatırım arıyordu.
- He looked for a profitable investment for his capital.
Savaş neoconlar için çok karlıdır. Ukrayna'da ve Rusya'ya karşı bir savaş, sadece onlar için büyük bir iş fırsatı olabilir.
- War is very profitable for the neocons. A war in Ukraine and against Russia can only be a great opportunity for business to them.
Ödünç para verme bu ülkede kazançlı bir iştir.
- Money lending is a profitable business in this country.
İnsanlara şirketinin kazançlı olduğunu düşündürmek için yapman gereken tek şey küçük bir hokkabazlık.
- All you need is a little legerdemain in your accounting to make people think your company is profitable.
Boston'da garsonluk kârlı olabilir.
- Waiting tables in Boston can be lucrative.