Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça ifade etti.
- The government clearly stated its intention to lower taxes.
Alt dudak, üst dudaktan daha büyüktür.
- The lower lip is bigger than the upper lip.
Benim sol alt arka dişim ağrıyor.
- My lower left back tooth hurts.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
- Hanover is the capital of Lower Saxony.
Bir öğretmenin aylığı bir avukatınkinden daha düşüktür.
- The salary of a teacher is lower than that of a lawyer.
Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
- The government lowered taxes for lower-income families.
Tom onun ev sahibi kirayı düşürdüğü için mutlu oldu.
- Tom was happy that his landlord lowered the rent.
Tom fiyatı düşürmek için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to lower the price.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Lowered softly with a threefold cord of love Down to a silent grave. Alfred Tennyson.
... to do is to provide millions more students assistance, lower or keep low interest rates ...
... and those incentives to ship jobs overseas and lower tax rates ...