Plan öncelik ve aciliyeti düşürmektedir.
- Being less urgent, this plan is lower in priority.
Hükümet vergileri düşürmek için niyetini açıkça bildirdi.
- The government explicitly declared its intention to lower taxes.
Sırtımın alt tarafında berbat bir ağrım var.
- I have a bad pain in my lower back.
Benim sol alt arka dişim ağrıyor.
- My lower left back tooth hurts.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
Hannover Aşağı Saksonya'nın başkentidir.
- Hanover is the capital of Lower Saxony.
Onu daha düşük bir ısıda tutun.
- Keep it at a lower temperature.
Hükümet düşük gelirli aileler için vergileri düşürdü.
- The government lowered taxes for lower-income families.
İhracaat vergilerini düşürme müzakerelerimiz büyük bir başarısızlıkla sonuçlandı..
- Our negotiations to lower export taxes suffered a big setback.
Tom fiyatı düşürmek için isteksiz görünüyor.
- Tom seems to be unwilling to lower the price.
Gerçek fiyat düşündüğümden daha aşağıdaydı.
- The actual price was lower than I had thought.
But sullen discontent sat lowering on her face. — Dryden.
To-morrow it will hie on far behests;.
Lowered softly with a threefold cord of love Down to a silent grave. Alfred Tennyson.