Bir sürü ünlü kişi buraya gelir.
- Lots of famous people come here.
Konserde bir sürü insan vardı.
- There were lots of people at the concert.
Biz piknikte çok eğlendik.
- We had lots of fun at the picnic.
Müzik dinlemek çok eğlenceli.
- Listening to music is lots of fun.
Hâlâ birçok batıl inanca inanılıyor.
- Lots of superstitions are still believed in.
Yurtdışı deneyimleriyle ilgili birçok kitap yazdı.
- He has written lots of books about his experience abroad.