Kayıp bir köpeği kim buldu?
- Who has found a lost dog?
Onlar onu kayıp kabul ettiler.
- They gave him up for lost.
Kaybolmuş olabileceğinden korkuyorum.
- I am afraid that you will get lost.
Tom kaybolmuş gibi görünüyor.
- Tom seems to be lost.
Tom biraz dalgın görünüyor.
- Tom looks a little lost.
Birçok eski teknoloji ortaçağda kaybedildi.
- Many ancient technologies were lost during the Middle Ages.
Aslında ne kadar para kaybedildi?
- How much money was actually lost?
Sevmek ve kaybetmek hiç sevmemekten daha iyidir.
- It's better to have loved and lost than never to have loved at all.
Tom biraz düşünceye dalmış gibi görünüyordu.
- Tom looked a little lost.
Ne dedin? Özür dilerim, düşünceye dalmışım.
- What did you say? I'm sorry, I was lost in thought.
Kol saatimi kaybettim.
- I have lost my watch.
Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.
- Tom lost no time in parting with the money.
Tom kaybolmuş ve şaşırmış gibi görünüyor.
- Tom looks lost and confused.
Gülümseme olmayan bir gün, kaybedilmiş bir gündür.
- A day without smiling is a day lost.
Bu kabilenin atasal ayinlerinin çoğu zamanla kaybedilmiştir.
- Many of the ancestral rites of this tribe have been lost over time.
Deep beneath the ocean, the Titanic was lost to the world.