Lütfen ne zaman isterseniz içeri gelip sergimize bir göz atmak için tereddüt etmeyin.
- Please do feel free to come in and take a look at our exhibition anytime.
Pul koleksiyonuna bir göz atmak istiyorum.
- I'd like to have a look at your stamp collection.
Bu resme her bakışımda, babamı hatırlarım.
- Every time I look at this picture, I think of my father.
Bu Japon arabasına bak.
- Look at this Japanese car.
Tom arabaya yakından bakmak için durdu.
- Tom stopped to take a close look at the car.
İnsanlar diğerlerine ön yargı ile bakmak eğilimindedir.
- People tend to look at others with bias.
... They're all busy looking at the screen full of data at ...
... What you're looking at is Google+ as ...