Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

long seat; pulpit of a judge; work table

listen to the pronunciation of long seat; pulpit of a judge; work table
İngilizce - Türkçe

long seat; pulpit of a judge; work table teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

bench
bank

Neden bankı kırmızıya boyadın? - Why did you paint the bench red?

Bir bankta oturan yaşlı bir adam var. - There is an old man sitting on a bench.

bench
{i} sıra

Sırada oturan oğlan Tom'dur. - The boy sitting on the bench is Tom.

Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı. - Tom took a seat next to Mary on the bench.

bench
{i} kürsü
bench
(Kanun) hakimler heyeti
bench
(Kanun) yargıçlar
bench
takım tezgahı
bench
benç
bench
yargıç
bench
oturma sırası

Tom oturma sırasında Mary'ye bitişik bir koltuk aldı. - Tom took a seat next to Mary on the bench.

bench
{i} yargıçlık
bench
sıraya oturtmak
bench
yargıçlık mevkii ve rütbesi
bench
sıralar koymak sıralarla donatmak
bench
spor oyun harici etmek
bench
üzerinde hayvanların teşhir edildiği platform
bench
(isim) bank, sıra, kürsü, hakim kürsüsü; yargıçlık; tezgâh, baro
İngilizce - İngilizce
{i} bench