Tom often eats breakfast at a diner.
- Tom kahvaltısını çoğu zaman bir lokantada yapar.
Tom sat alone at one of the booths in the diner.
- Tom lokantadaki kabinlerden birinde yalnız oturdu.
In the end, we ended up eating at that shabby restaurant.
- Sonunda, biz, o eski püskü lokantada yemek yemeyi sona erdirdik.
Where is the nearest restaurant?
- En yakın lokanta nerede?
Tom works in a fast food joint.
- Tom bir fast food lokantasında çalışıyor.
What's the name of the joint we went to last night?
- Dün gece gittiğimiz lokantanın adı nedir?