O, evin yerini sordu.
- She asked about the location of the house.
Bana bu haritada kampınızın yerini gösterin.
- Show me the location of your camp on this map.
Haritamda kasabanın konumuna bakacağım.
- I'll look up the location of the town on my map.
Onların konumu nedir?
- What's their location?
O mevkideki bir kitapçı hayatta kalmak için yeterli para para kazanmaz.
- A bookstore in that location wouldn't make enough money to survive.
Bana mekanı e-postayla gönderir misin?
- Can you email me the location?
O, evin yerini sordu.
- She asked about the location of the house.
Rehberimiz bize otelin yeriyle ilgili yanlış bilgi verdi.
- Our guide misinformed us about the location of the hotel.
William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti.
- William has discovered a correlation between the location of Mayan cities and the position of stars in constellations.
Haritamda kasabanın konumuna bakacağım.
- I'll look up the location of the town on my map.
William Maya kentlerinin konumu ve takımyıldızlarındaki yıldızların konumu arasında bir ilişki keşfetti.
- William has discovered a correlation between the location of Mayan cities and the position of stars in constellations.
Haritamda kasabanın konumuna bakacağım.
- I'll look up the location of the town on my map.
O egzotik yerlere seyahat etme fikrine saplantılıydı.
- He was obsessed with the idea of travelling to exotic locations.
Seçkin askerler gizli yerlerde eğitilebilir.
- Elite soldiers might be trained in secret locations.
The Ontario tunnel was not located in pursuance of the law relating to tunnel-sites. Lewis failed to follow up his discovery of mineral therein with any effort whatever towards completing the statutory location of a mining claim.
Do you know the 10-20 of that smokey?.
... These are two pictures in the same location in ...
... did was exceptional location along the baja stress between europe and asia ...