located in the immediate vicinity

listen to the pronunciation of located in the immediate vicinity
İngilizce - Türkçe

located in the immediate vicinity teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

present
{i} mevcut

Mevcut evimiz çok küçük, bu nedenle taşınmaya karar verdik. - Our present house is too small, so we decided to move.

Çok sayıda öğrenci toplantıda mevcut. - A lot of students are present at the meeting.

present
{i} şu an

Şu andaki hükümetin çok sayıda problemleri var. - The present government has many problems.

Şu andaki eğitim sisteminde hangi eksikliği bulabilirsin? - What defect can you find in the present system of education?

present
{i} hediye, armağan
present
{s} şimdiki

Onun şimdiki yardımcısı Bayan Nokami'dir. - His present assistant is Miss Nokami.

Zamana bağlı bir toplumda zaman lineer olarak görülür-yani geçmişten şimdiki zamana ve geleceğe doğru uzanan düz bir çizgi olarak. - In a time-bound society time is seen as linear- in other words as a straight line extending from the past, through the present, to the future.

present
{s} halihazırdaki
present
bergüzar
present
gün

Büyükbabam bana bir doğum günü hediyesi verdi. - My grandfather gave me a birthday present.

Mary'ye iyi bir doğum günü hediyesi seçtik. - We chose Mary a good birthday present.

present
{i} belge
present
tanıtmak
present
sahnede göstermek
present
{i} şimdiki zaman

Geçmişte değil, şimdiki zamanda yaşamalısın. - You must live in the present, not in the past.

Şimdiki zaman gibi zaman yok. - There's no time like the present.

present
{s} adı geçen
present
(fiil) sunmak, sahneye koymak, vermek, bulunmak (iltifat), tanıtmak, takdim etmek, ortaya koymak, ileri sürmek, aday göstermek, arzetmek, çıkarmak, ibraz etmek, nişan almak, doğrultmak (silah), doğrultmak, sahnelemek
present
{f} takdim etmek
present
takdim etme
present
şu anki

Senin şu anki sorunun her zaman aklımda. - Your present trouble is on my mind all the time.

Şu anki maaşından memnun musun? - Are you content with your present salary?

present
bugünkü

Taoizm bugünkü Henan ilinde M.Ö. 604'te doğmuş bir pir olan Laozi'nin öğretileri üzerine kurulmuştur. - Taoism was founded on the teachings of Laozi, a sage born in 604 B.C. in present-day Henan Province.

Bugünkü durumundan memnundur. - He is content with his present state.

present
{s} bulunan, hazır, mevcut: the animals present in this region bu bölgede bulunan
İngilizce - İngilizce
present

Several people were present when the event took place.

located in the immediate vicinity

    Heceleme

    lo·ca·ted in the im·me·di·ate vi·cin·i·ty

    Türkçe nasıl söylenir

    lōkeyd în dhi îmidiıt vısînıti

    Telaffuz

    /ˈlōˌkād ən ᴛʜē əˈmēdēət vəˈsənətē/ /ˈloʊˌkeɪd ɪn ðiː ɪˈmiːdiːət vəˈsɪnətiː/