Tom has had his licence suspended.
- Tom lisansını askıya aldırdı.
The police suspended Tom's licence on the spot.
- Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
- Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
My license is still suspended.
- Benim lisansım hâlâ askıda.
Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
Tom got his master's degree three years ago.
- Tom yüksek lisansını üç yıl önce aldı.
Master's degrees in Britain are not very common.
- İngiltere'de yüksek lisans dereceleri çok yaygın değildir.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.
Mary is a graduate student.
- Mary bir yüksek lisans öğrencisidir.
Isn't he the graduate student of the University of Rome?
- O, Roma Üniversitesinin yüksek lisans öğrencisi değil mi?