Tom teaches an undergraduate course in translation.
- Tom çeviride lisans kursu öğretiyor.
Tom has had his licence suspended.
- Tom lisansını askıya aldırdı.
The police suspended Tom's licence on the spot.
- Polis olay yerinde Tom'un lisansını askıya aldı.
We're releasing all the sentences we collect under the Creative Commons Attribution license.
- Topladığımız tüm cümleleri Creative Commons Attribution lisansı altında serbest bırakıyoruz.
Of course, a license is needed to operate a crane.
- Elbette, vinç kullanmak için bir lisans gerekli.
He has a master's degree in mathematics.
- O matematik alanında yüksek lisans derecesine sahiptir.
I have a master's degree in mathematics.
- Matematikte yüksek lisans derecem var.
I earned a bachelor's degree.
- Ben bir lisans derecesi aldım.