liquid which falls in small droplets; small flowering branch

listen to the pronunciation of liquid which falls in small droplets; small flowering branch
İngilizce - Türkçe

liquid which falls in small droplets; small flowering branch teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

spray
{i} serpinti
spray
{i} püsküren sıvı
spray
{i} sprey

Kadın bir burun spreyi kullanıyordu, çünkü şiddetli bir soğuk algınlığı vardı. - The woman used a nasal spray because she had a severe cold.

Ben sadece çevre dostu spreyler kullanırım. - I only use environmentally friendly sprays.

spray
{i} bahar dalı
spray
{i} (serpinti halindeki) sprey
spray
püskürtgeç
spray
sıkmak
spray
püskürtülen sıvı
spray
toz halinde serpmek
spray
{f} püskürt

Tom bahçesine su püskürtüyor. - Tom is spraying his garden.

Tom bir yangın söndürücü kaptı ve püskürtmeye başladı. - Tom grabbed a fire extinguisher and started spraying.

spray
{i} çiseleme
spray
bu şekilde yapılan süs
spray
{f} (püskürteçle/boya tabancasıyla/spreyle) püskürtmek
spray
püskürtülen ilaç
spray
(isim) serpinti, çiseleme, sprey, püsküren sıvı, püskürtücü, bahar dalı, filiz, sürgün
spray
(fiil) püskürtmek, serpmek, sprey sıkmak, sprey boya ile boyamak
spray
sprey,v.püskürt: n.sprey
spray
{f} sprey boya ile boyamak
spray
dal/sprey
spray
püskürtme aracı
İngilizce - İngilizce
{i} spray
liquid which falls in small droplets; small flowering branch