Onu aradım, ancak hat meşguldü.
- I called her, but the line was busy.
Havalanından şehir merkezine hangi demir yolu hattını kullanacağımı bana söyle lütfen.
- Please tell me which railway line to use from the airport to downtown.
Oyun alanı, beyaz çizgiler tarafından üçe bölünmüş.
- The playground is divided into three areas by white lines.
Bu iki çizgi birbirini dik açıyla kesmektedir.
- These two lines cut across each other at right angles.
O kuyrukta otuz dakika durdum.
- I stood in that line for thirty minutes.
Biz kuyrukta ayakta bekletildik.
- We were made to stand in line.
I mean, the lines of my body are as well drawn as his.