Bazı kısıtlamalar var.
- There are some limitations.
Bazı sınırlamalar var.
- There are some limitations.
O, kendi sınırlarını bilir.
- She knows her limitations.
Her şahsın dinlenmeye, eğlenmeye, bilhassa çalışma müddetinin makul surette sınırlandırılmasına ve muayyen devrelerde ücretli tatillere hakkı vardır.
- Everyone has the right to rest and leisure, including reasonable limitation of working hours and periodic holidays with pay.
Tom tüm o gereksinimleri karşılıyor.
- Tom meets all those requirements.
Ne kadar çok çabalarsam çabalayayım ailemin gereksinimlerini elde etmeyi başaramıyorum.
- No matter how hard I strive, I fail to achieve my parents' requirements.
her claims should nat have been dismissed as outside the statute of limitations.
The lawyer obtained impunity by dragging his obviously guilty client's case beyond the 10 years limitation.
... But they also have limitations. ...
... ALAN RUSBRIDGER: But what are the limitations of that? ...