like me

listen to the pronunciation of like me
İngilizce - Türkçe
bencileyin
like that
o şekilde

Bana o şekilde karşılık verme. - Don't talk back to me like that.

Onu o şekilde bırakmak ister misin? - Do you want to leave it like that?

like this
işte böyle
like that
işte böyle
like that
bunun gibi

Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim. - A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.

Bunun gibi hikayeler beni büyülüyor. - Stories like that fascinate me.

like that
öyle

Ben asla öyle bir şey söylemezdim. - I'd never say something like that.

Öyle şeyler konusunda bilgim yok. - I don't know about things like that.

like that
şöyle
like this
böyle

Böyle bir durumun tekrar olacağının olası olmadığını düşünüyorum. - I think it's unlikely that a situation like this one would ever occur again.

Böyle kirleticiler çoğunlukla otomobil motorlarındaki yakıt tüketiminden kaynaklanmaktadır. - Pollutants like this derive mainly from the combustion of fuel in car engines.

like this
bunun gibi

Hiç bunun gibi bir şey gördün mü? - Have you ever seen anything like this?

Tatoeba'ya bunun gibi bir cümle ekleyemem. - I cannot add a sentence like this to Tatoeba.

like this
bu şekilde

Bu şekilde giyindiğim için üzgünüm. - I'm sorry that I'm dressed like this.

Biz onu bu şekilde bırakamayız. - We can't leave him like this.

like that
böyle

Bütün öğretmenler böyle davranmaz. - Not all teachers behave like that.

Böyle bir şeyi kim yapardı? - Who would do something like that?

like this
hoş bu
like us
bizim gibi
like you
senin gibi

senin gibi birini istiyorum.

Keşke senin gibi şarkı söyleyebilsem. - I wish I could sing like you do.

Senin gibi bir kız arıyorum. - I've been looking for a girl like you.

İngilizce - İngilizce

like me teriminin İngilizce İngilizce sözlükte anlamı

like that
Quickly; unexpectedly

He was playing in the yard and, then, like that, he was gone.

like that
Used to indicate agreement with another speaker's statement

And then the truck turned, the box fell out the back, and the truck just kept going. / Yea, like that..

like that
in the same way as that; similar to that
like this
similar to that thing or person; so, thus, in this manner
like me

    Türkçe nasıl söylenir

    layk mi

    Telaffuz

    /ˈlīk ˈmē/ /ˈlaɪk ˈmiː/

    Videolar

    ... like me talking warmly about TPMs. After all, these are the technologies that make it possible ...
    ... And sometimes it was like, me trying to keep up with ...