liebste

listen to the pronunciation of liebste
Almanca - Türkçe
{'li: pstı} r,e sevgili(m)
İngilizce - Türkçe

liebste teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

favorite
{i} gözde

Haşhaş tohumlu çörekler onun gözdesidir, ama onun yaban mersinine razı olmak zorunda olduğu günler vardır. - Poppy seed muffins are her favorites, but there are days when she must settle for blueberry.

Gözde hayır kurumun nedir? - What's your favorite charity?

favorite
{i} favori

Dinle! Favori müziğimi çalıyorlar. - Listen! They're playing my favorite music.

Bu benim favori yiyeceğim. - It's my favorite food.

favorite
tercih edilen
favorite
makbul
favorite
ikbal
favorite
en çok beğenilen
favorite
çatkın
favorite
en çok sevilen
favorite
çok sevilen (kimse/şey)
favorite
{i} favori, kazanacağına inanılan yarışçı
favorite
{i} sevgili
favorite
favoriteson kendi seçim bölgesince başkanlığa aday gösterilen kimse
favorite
a favorite with tarafından sevilen
favorite
çok sevilen
favorite
spor kazanması beklenen yarışçı
favorite
çok sevilen kimse veya şey
favorite
{i} çok sevilen kimse/şey; sevgili, gözde
Almanca - İngilizce
sweetheart
favorite

Walt Whitman is my favorite American poet. - Walt Whitman ist mein liebster amerikanischer Dichter.

My favorite pastime is strolling along the shore. - Mein liebster Zeitvertreib ist es, am Strand spazieren zu gehen.

Der Frühling ist mir die liebste Jahreszeit.
Springtime is my favorite season