licencing teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- lisanslama
- licence
- {i} lisans
Tom lisansını askıya aldırdı.
- Tom has had his licence suspended.
Ben geçici bir lisans aldım.
- I've got a provisional licence.
- license
- {i} ruhsat
Avcılık ruhsatınız var mı?
- Do you have a hunting license?
Ruhsatsız balık avlamaktan ceza yedim.
- I was fined for fishing without a license.
- license
- {i} lisans
Posta ile lisansını alacaksın.
- You'll be receiving your license in the mail.
Benim lisansım hâlâ askıda.
- My license is still suspended.
- licencing agreement
- (Kanun) lisans verme anlaşması
- licencing income
- (Ticaret) lisans geliri
- license
- ehliyet
Ehliyetimi geçen ay yenilettim.
- I had my driver's license renewed last month.
Bir araba sürebilmek için önce bir ehliyete sahip olmalısın.
- You must have a driver's license before you can drive a car.
- licence
- (Kanun) ruhsatiye
- licence
- yasal izin
- licence
- (Kanun) izin tezkeresi vermek
- licence
- (Askeri) patent
- licence
- (Kanun) patent vermek
- licence
- tezkere
- licence
- (Kanun) yetki
- licence
- lisans vermek
- licence
- (Hukuk) ruhsat
Ben geçici bir ruhsat aldım.
- I've got a provisional licence.
- licence
- izin
- license
- ruhsatlandırmak
- license
- yasal izin
- license
- (Kanun) ruhsatiye
- license
- (Kanun) izin tezkeresi vermek
- license
- (Kanun) yetki
- license
- (Kanun) permi
- license
- izin
Neden ehliyet almama izin vermedin?
- Why wouldn't you let me get a driver's license?
Tom'un bir izin belgesi var mı?
- Does Tom have a license?
- license
- izin belgesi
Tom'un bir izin belgesi var mı?
- Does Tom have a license?
- license
- (Kanun) patent vermek
- license
- (Ticaret) yetki belgesi
- license
- lisans vermek
- licence
- yetki vermek
- licence
- {f} lisans ver
- licence
- resmi izin vermek
- license
- {f} lisansla
- license
- (Aİ) bkz.licence
- licence
- {i} evlenme cüzdanı
- licence
- {f} izin vermek
- licence
- i., İng., bak. license
- licence
- {i} özgürlüğün kötüye kullanılması
- licence
- ruhsat ver
- licence
- serbestlik/ruhsat
- licence
- ruhsat,v.lisans ver: n.lisans
- licence
- {i} ehliyet
Bir araba ehliyeti 18 yaşından itibaren alınabilir.
- A car licence can be held from age 18.
O ehliyetsiz araç kullanıyor.
- He drives without licence.
- licence
- {i} aşırı serbestlik
- licence
- {f} ruhsat vermek
- license
- yazıda ve sanatta kaidelere riayetsizlik
- license
- nizama riayetsizlik
- license
- {f} yetkilendirmek
- license
- licence izin
- license
- {f} lisans ver
- license
- {f} izin belgesi vermek
- license
- {i} özgürlüğün kötüye kullanılması
- license
- çapkınlık
- license
- {f} izin vermek
- license
- izin tezkeresi
- license
- ruhsatname
- license
- li- cense tax içki satışı için verilen ruhsat parası
- license
- {f} ruhsat vermek
- license
- {i} evlenme cüzdanı
- license
- export license ihraç
- license
- {f} yetki vermek
- license
- {i} aşırı serbestlik