Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Tom'un gitmek için hazır olup olmadığına bakayım.
- Let me see if Tom is ready to go.
Neyin olduğuna bir bakayım.
- Let me see what you've got.
Bir düşüneyim. On beş kişi vardı.
- Let me see. There were fifteen people.
Ne zaman varacağınızı bize bildirin.
- Let us know when you'll arrive.
Başka şekillerde size yardımcı olup olamayacağımızı lütfen bize bildirin.
- Please let us know if we can be of help in other ways.
Yarın nasıl hissedeceğime bir bakayım.
- Let me see how I feel tomorrow.
Bir bakayım. Otobüsle yaklaşık iki saat sürer.
- Let me see. It takes about two hours by bus.
Lemme go!.
Let me see. What should I make for dinner tonight?.
... I don't know if they're going to let me in again. ...
... box and say, "I'm a grown up. Let me choose who I trust”. Critically, Android lacks ...