less commonly, and often as sub on, to bring on (a player) as a substitute

listen to the pronunciation of less commonly, and often as sub on, to bring on (a player) as a substitute
İngilizce - Türkçe

less commonly, and often as sub on, to bring on (a player) as a substitute teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sub
alt-
sub
(Bilgisayar) aşağıda

Aşağıdaki sözcüklere adıl denir ve cümlede özne olarak kullanılırlar. Onlar bir kişi veya nesne sunarlar. - The following words are called pronouns and are used as the subject of a sentence. They represent a person or a thing.

Aşağıdaki linkten, filmleri İngilizce altyazılı olarak izleyebilirsiniz. - You can watch movies with English subtitles using this link.

sub
denizaltı

Denizaltı sonunda yüzeye çıktı. - The submarine finally came to the surface.

Hayatımda sarı bir denizaltı hiç görmedim. - I've never seen a yellow submarine in my life.

sub
alt

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir. - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.

Tom İngilizce filmler izlerken İngilizce altyazıları okumayı sever. - Tom likes to read English subtitles while watching movies in English.

sub
okyanus veya deniz tabanının altındaki jeolojik katmanları ifade eder
sub
ters [mat.]
sub
bazik
sub
{e} içinde

Bu madde kendi içinde zehirli değildir. - This substance is not poisonous in itself.

Yeni metro 20 dakika içinde okula gitmemi sağlamaktadır. - The new subway enables me to get to school in 20 minutes.

sub
bazlı
sub
{e} altına

Bir avukatın zor bir durumda küçük konularda bile her taşın altına bakması ve aynı konuda sonuca ulaşmak için ısrarla belirtmesi önemlidir. - It is important that a lawyer should leave no stone unturned even on minor points and harp on the same subject to achieve a break through in an impasse.

Felsefe taşı baz metalleri altına dönüştürebilen efsanevi bir maddeydi. - The philosopher's stone was a legendary substance capable of turning base metals into gold.

sub
{f} yerini doldurmak
sub
{e} içine

Denizaltı suyun içine daldı. - The submarine submerged in the water.

sub
(Tıp) Alt, altında (bulunan)
sub
submarine subordinate
sub
i., k.dili. sub- önekiyle başlayan bazı sözcüklerin kısası: subaltern, submarine, subordinate, subscription, substitute
sub
evrik
sub
alt/avans
sub
yardımcı
sub
substitute gibi
sub
pref. alt
İngilizce - İngilizce
sub

He was subbed on half way through the second half, and scored within minutes.

less commonly, and often as sub on, to bring on (a player) as a substitute