Onlar tüm boş vakitlerinde ne yapıyorlar?
- What do they do with all their leisure time?
Onun boş zamanlarında, o yüzme ve tenisin tadını çıkarır.
- In her leisure time, she enjoys swimming and tennis.
Boş zamanımı çoğunlukla radyo dinleyerek geçiririm.
- I often spend my leisure time listening to the radio.