Onu yapman için seni zorlamak istemiyorum.
- I don't want to force you to do that.
Gitmen için seni zorlamak istemiyorum.
- I don't want to force you to go.
Tom emekli bir hava kuvvetleri binbaşı.
- Tom is a retired air force major.
Amerikan kuvvetleri geri çekildi.
- American forces were withdrawn.
Japon güçleri Birmanya'ya yürüdü.
- Japanese forces marched into Burma.
Verdun Savaşında,Fransız güçleri bir Alman saldırısını durdurdu.
- At the Battle of Verdun, French forces stopped a German attack.
Jülyen takvimi Rusya'da yürürlükteydi.
- The Julian calendar was in force in Russia.
Onlar geri yürürlükte olacak.
- They will be back in force.
Kamuoyu baskısı orduyu hareket etmesi için zorladı.
- Public pressure forced the army to act.
Sebzelerini yemesi için ona baskı yaptı.
- She forced him to eat his vegetables.
İkna genellikle zorlamaktan daha etkilidir.
- Persuasion is often more effectual than force.