Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Hayallerimden biri İzlandaca öğrenmek.
- One of my dreams is to learn Icelandic.
Tom bilgili bir adam.
- Tom is a learned man.
Bilgili bir kişiyi dinlemek harika.
- It's marvellous to listen to a learned person.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.
- The learned are apt to despise the ignorant.
Hiç kimse çok bilgili değil ki her şeyi bilebilsin.
- No one is so learned that he can know all things.
Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
- What is learned in the cradle is carried to the tomb.
Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır.
- Bullying is a learned behavior.
Japoncayı Japonya'da mahjong oynamak için öğreniyorum.
- I am learning Japanese to play mahjong in Japan.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Yunan kültürü hakkında çok şey öğrendim.
- I learned a lot about Greek culture.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- Finally we have learned the truth.
Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.
- I've learnt nothing from the teacher.
Tom birçok insanın sonradan görme insanları küçümsediğini Bay Ogawa'dan öğrendi.
- Tom learnt from Mr Ogawa that many people have scorn for the nouveau riche.
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
Şiiri ezberlemek bir saatimi aldı.
- It took me an hour to learn the poem by heart.
Learn how to do it better!.
That'll learn him to bust my tomater.
My learned friend (a formal, courteous description of a lawyer).
Everyday behavior is an overlay of learned behavior over instinct.
... From Typhoon Morakot we learned something new. ...
... because of what you learned while you were here. ...