Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Hiç kimse çok bilgili değil ki her şeyi bilebilsin.
- No one is so learned that he can know all things.
Bilgili insanlar cahil insanları küçümseme eğilimindedir.
- The learned are apt to despise the ignorant.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's difficult to learn a foreign language.
Fransızca öğrenmek istiyorum.
- I want to learn French.
Güvenilir kaynaklardan onun hakkında bilgi edindim.
- We learned about that from reliable sources.
Tom'dan senin hakkında bilgi edindim.
- I learned about you from Tom.
Beşikte öğrenilen mezara kadar taşınır.
- What is learned in the cradle is carried to the tomb.
Zorbalık öğrenilmiş bir davranıştır.
- Bullying is a learned behavior.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- It's hard to learn a foreign language.
Yabancı dil öğrenmek zordur.
- Learning a foreign language is difficult.
Sonunda,gerçeği öğrendik.
- Finally we have learned the truth.
Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.
- To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses.
Öğretmenden hiçbir şey öğrenmedim.
- I learnt nothing from the teacher.
Çabuk öğrenilirse, çabuk unutulur.
- Soon learnt, soon forgotten.
Şiiri ezberlemek zorunda kaldık.
- We had to learn the poem by heart.
Dil öğrenmenin en zor kısmı kelime bilgisini ezberlemektir.
- The hardest part of learning a language is knowing the vocabulary by heart.
Learn how to do it better!.
That'll learn him to bust my tomater.
My learned friend (a formal, courteous description of a lawyer).
Everyday behavior is an overlay of learned behavior over instinct.
... because of what you learned while you were here. ...
... But based on what I learned, essentially-- ...