lean flesh of any of several flatfish

listen to the pronunciation of lean flesh of any of several flatfish
İngilizce - Türkçe

lean flesh of any of several flatfish teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

sole
taban

Bütün bu yürüme ayaklarımın tabanlarını ve ayak parmaklarımı mahvediyor. Doğru ölçüde ayakkabılar alıp almadığımı merak ediyorum. - All this walking is killing the soles of my feet and my toes. I wonder if I have the right size shoes.

Tom'un yürüyüş botlarıyla sorunu var. Bir ayağının tabanında kabarcıklar var. - Tom has trouble with his walking boots. He has blisters on the sole of one foot.

sole
sole leather taban köselesi
sole
{s} yalnız

Ampirik veriler yalnızca gözleme dayanır. - Empirical data is based solely on observation.

Biri yalnızca hava ve sevgiyle yaşayamaz. - One cannot live solely on air and love.

sole
pençelemek (ayakkabıyı)
sole
ancak

Bir aslan kesinlikle tek sırtlandan çok daha güçlüdür ancak orada aslanların üç katı kadar fazla sırtlan vardı. - A lion is certainly much stronger than a sole hyena but there were three times as many hyenas there as lions.

sole
pençe
sole
{f} pençe vur
sole
dilbalığı
sole
pençe yapmak
sole
sadece

Ekoloji açısından, Antarktika turizm için ya da ticari keşif için değil, sadece araştırma için korunmalıdır. - From the standpoint of ecology, Antarctica should be reserved solely for research, not for tourism or for commercial exploration.

sole
{s} bekâr
sole
özgün
sole
{i} kaide
sole
(sıfat) biricik, tek, yeğâne, özel, bekâr, yalnız
sole
(isim) taban, kaide, dil balığı
sole
(fiil) pençe vurmak, taban koymak
sole
{f} pençe vurmak
sole
{i} (ayakkabıya ait) taban; pençe
İngilizce - İngilizce
sole
lean flesh of any of several flatfish

    Heceleme

    lean flesh of a·ny of sev·er·al flat·fish

    Türkçe nasıl söylenir

    lin fleş ıv eni ıv sevrıl flätfîş

    Telaffuz

    /ˈlēn ˈflesʜ əv ˈenē əv ˈsevrəl ˈflatˌfəsʜ/ /ˈliːn ˈflɛʃ əv ˈɛniː əv ˈsɛvrəl ˈflætˌfɪʃ/