ldr

listen to the pronunciation of ldr
İngilizce - Türkçe
(Askeri) lider; düşük veri oranı (leader; low data rate)
leader
{i} baş

Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi. - Republican Party leaders criticized President Hayes.

Ben devriye başkanıyım. - I am the patrol leader.

leader
{i} lider

Birçok lider uzlaşmayı destekledi. - Many leaders supported the compromise.

Partinin lideri ünlü bir bilim adamıdır. - The leader of the party is a famous scientist.

leader
{i} önayak
leader
başbuğ
leader
önder lider
leader
başkan

Cumhuriyetçi Parti liderleri Başkan Hayes'i eleştirdi. - Republican Party leaders criticized President Hayes.

Ben devriye başkanıyım. - I am the patrol leader.

leader
önderlik
leader
bando şefi
leader
başta gelen kimse
leader
önde gelen kimse
leader
{i} orkestra/bando/koro şefi
leader
öncü
leader
gözü belirli bir yere çekmek için konulan bir sıra nokta
leader
gazetede başmakale
leader
en öne koşulmuş at
leader
(Askeri) LİDER: Başkalarını idare edecek niteliklere sahip kimse
leader
{i} önder, lider, baş
leader
{i} İng. gazetenin görüşünü yansıtan makale
leader
Doldurucu
İngilizce - İngilizce
light dependent resistor
long-distance relationship
interpersonal relationship (often romantic) in which the two people live very far from one another (Internet Slang)
leader
( Light Dependent Resistor )
Short for Light Dependent Resistor A layer of Cadmium Sulphide material that changes resistance according to the amount of light falling on it
leader LT -- lieutenant
light dependent resistor Often used in referring to an optocoupler in which the active element is a photoresistor, whose resistance changes as current is passed through the lighting element, which is usually an LED or neon bulb
ldr