Kanunen mümkün olduğunca hızlı sürdüm.
- I drove as fast as I legally could.
Bir kira sözleşmesi, ev sahibi ve kiracıları arasında yasal olarak bağlayıcı bir belgedir.
- A tenancy agreement is a legally binding document between a landlord and their tenant.
Kocasını yasal olarak boşadı.
- She has legally divorced her husband.