Saflık gençliği genişletti.
- Chastity extended the youth.
Seyahatimi Sendai'den Aomori'ye kadar genişlettim.
- From Sendai I extended my journey to Aomori.
Kalışını beş gün uzattı.
- She extended her stay by five days.
Tom kalışını üç gün uzattı.
- Tom extended his stay by three days.
Asla genişletilmiş garantiler almayın.
- Never buy extended warranties.
DVD silinmiş ve genişletilmiş sahneler içeriyor.
- The DVD contains deleted and extended scenes.
Kiralama süresi kararlaştırılan süreden daha uzun ise, bir orantılı kira hesaplanacaktır.
- If the rental period is extended beyond the agreed period, it shall be calculated a prorated rent.