ABD'nin ilk başkanı 1790'ların son yılının , son ayının, son haftasının, son gününün, son saatinde öldü.
- The first president of the USA died on the last hour, of the last day, of the last week, of the last month, of the last year of the seventeen nineties.
Bu son hafta acayipti.
- This last week's been crazy.
O, geçen haftadan beri meşgul.
- She has been busy since last week.
Geçen hafta konserde altı kişi vardı.
- There were six people at the concert last week.