Asya, dünya kıtalarının en geniş ve en kalabalığıdır.
- Asia is the largest and most populated of the world's continents.
Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor
- The president of the largest country in the world doesn't understand English.
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
Sahra Çölü, neredeyse Avrupa kadar büyük.
- The Sahara Desert is almost as large as Europe.
Bizim ev beşimize yetecek kadar geniş.
- Our house is large enough for five of us.
Nehir geniş bir alanı su altında bıraktı.
- The river flooded a large area.
Ona şişman denmez, iriydi.
- He was large, not to say fat.
Kainat kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
Evren kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
O, üniversiteye bol miktarda para bağışladı.
- He endowed the college with a large sum of money.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
- Very large windows assure abundant natural daylight.
Yaşadığım ev çok büyük değil.
- The house I'm living in isn't very large.
Onun kitaplığında çok sayıda kitabı var.
- He has a large number of books on his bookshelf.
Kaçan tutuklu hala serbest.
- The escaped prisoner is still at large.
Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.
- Five prisoners were recaptured, but three others are still at large.
That shipment of Beanie Babies will cost you forty large.
... really get at that problem. The first is, this only applies to the 50 or so largest ...
... modest fee on the nation's largest financial institutions to recoup the about $100 billion ...