Dünyanın en geniş ülkesinin devlet başkanı İngilizceyi anlamıyor
- The president of the largest country in the world doesn't understand English.
Kazakistan, Orta Asya'daki en geniş ülkedir.
- Kazakhstan is the largest country in Central Asia.
Kasabada veya kasabanın yakınında bir veya iki büyük fabrika kurulduysa, insanlar iş bulmaya gider, ve yakında bir endüstriyel alan büyümeye başlar.
- After one or two large factories have been built in or near a town, people come to find work, and soon an industrial area begins to develop.
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
Bizim ev beşimize yetecek kadar geniş.
- Our house is large enough for five of us.
Onun ailesi çok geniş.
- Her family is very large.
Ona şişman denmez, iriydi.
- He was large, not to say fat.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
Kainat kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
Evren kocaman bir okul.
- The universe is a large school.
Bugün kocaman bir yılan gördüm.
- I saw a large snake today.
O, üniversiteye bol miktarda para bağışladı.
- He endowed the college with a large sum of money.
Çok büyük pencereler bol doğal gün ışığı sağlar.
- Very large windows assure abundant natural daylight.
Bu kuşun büyük kanatları onun çok hızlı uçmasını sağlar.
- This bird's large wings enable it to fly very fast.
Bu elbiseler çok büyük.
- These dresses are too large.
Beş mahkûm yeniden tutuklandı, ancak diğer üçü hâlâ serbest.
- Five prisoners were recaptured, but three others are still at large.
Kaçan tutuklu hala serbest.
- The escaped prisoner is still at large.
That shipment of Beanie Babies will cost you forty large.
... largest after three top entertainment channels. ...
... The place where we've seen manufacturing go has been China. China is now the largest ...