lanetin

listen to the pronunciation of lanetin
Türkçe - İngilizce
of curse
lanet
damnation

It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation. - Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.

lanet
damn

Damn it, Tom. I said no! - Lanet olsun,Tom. Hayır dedim!

Damn! I forgot to buy rice. - Lanet olsun! Pirinç almayı unuttum.

lanet
curse

The witch cursed the poor little girl. - Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.

She cursed him for forgetting his promise. - Sözünü unuttuğu için onu lanetledi.

lanet
bleeding
lanet
curst
lanet
tarnation
lanet
anathema
lanet
(Argo) frigging
lanet
wretched
lanet
friggin
lanet
bloody

There was not a bloody soul. - Lanet olası bir ruh yoktu.

If you drink and drive, you're a bloody idiot. - Eğer içki içersen ve araba sürersen sen lanet olası bir salaksın.

lanet
damned

I can't get rid of that damned sentence! - Ben o lanet cümleden kurtulamıyorum!

There are three kinds of lies: lies, damned lies and statistics - Üç çeşit yalan vardır: yalanlar, lanetli yalanlar ve istatistikler.

lanet
oath
lanet
ruddy
lanet
jinx
lanet
malediction
lanet
reprobation
Lanet
damnit
lanet
give damn
lanet
curse to
lanet
maledict
lanet
a damn
lanet
to curse
lanet
execration
lanet
peevish
lanet
cuss
lanet
malison
lanet
swearword
lanet
curse, imprecation
lanet
imprecatory
lanet
curse, imprecation; cursed, damned, bloody
lanet
cursed, accursed, damned
lanet
murrain
lanet
imprecation
lanet
goddamn

For fuck's sake, where did I put my goddamn house keys? - Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?

lanet
cursed

She cursed him for causing the accident. - Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.

The thief cursed the police for finding him. - Kendisini bulduğu için polisi lanetledi.

lanet
damnable
lanet
nuts
lanet
darn
lânet
tarnation
Türkçe - Türkçe

lanetin teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Lanet
ander
Lanet
kargış
lanet
Kötü, berbat, çok kötü
lanet
Tanrının gazabı
lanet
Ters, berbat, çok kötü
lanet
Tanrı'nın sevgi ve ilgisinden mahrum olma, beddua
lanet
Ters, berbat, çok kötü: "Lanet filozofum diyerek ortaya çıkıp Allah'a ve kullara karşı hezeyan eden tımarhanelik herifler!"- Ö. Seyfettin
lanet
Tanrı'nın sevgi ve ilgisinden mahrum olma, beddua: "Başıma yağan bu ana laneti beni ürpertiyor."- Y. Z. Ortaç
lanet
Tanrı bağışlamasından yoksun kalma
lanetin