It isn't possible to determine if there's either salvation or damnation.
- Kurtuluş veya lanet olup olmadığını belirlemek mümkün değildir.
I'd do any damn thing for you.
- Ben sizin için herhangi bir lanet şeyi yapardım.
Fuck, I cannot sleep because those damned owls are hooting so loudly.
- Lanet, uyuyamıyorum çünkü o lanet baykuşlar çok yüksek sesle ötüyorlar.
The witch cursed the poor little girl.
- Cadı zavallı küçük kızı lanetledi.
She cursed him for causing the accident.
- Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.
If you drink and drive, you're a bloody idiot.
- Eğer içki içersen ve araba sürersen sen lanet olası bir salaksın.
There was not a bloody soul.
- Lanet olası bir ruh yoktu.
I can't get rid of that damned sentence!
- Ben o lanet cümleden kurtulamıyorum!
Damned, you look good!
- Lanet, iyi görünüyorsun!
For fuck's sake, where did I put my goddamn house keys?
- Kahretsin, lanet olası ev anahtarlarını nereye koydum?
Tom cursed himself for his carelessness.
- Tom dikkatsizliği için kendini lanetledi.
She cursed him for causing the accident.
- Kazaya sahip olduğu için onu lanetledi.