The lamp was suspended from the branch of a tree.
- Lamba bir ağacın dalından askıya alındı .
The light of the lamp glimmered in the fog.
- Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
Not every lamp is magic.
- Her lamba büyülü değildir.
There was a lamp hanging above the table.
- Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı.
The light of the lamp glimmered in the fog.
- Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
The red lamp lights up in case of danger.
- Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.
Tom clicked the light switch on.
- Tom lamba anahtarını açtı.
Tom clicked the light switch on.
- Tom lamba anahtarını açtı.
The light of the lamp glimmered in the fog.
- Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
It is always dark beneath the oil lamp.
- Gaz lambasının altı her zaman karanlıktır.
Tom is using the blowtorch.
- Tom lehim lambası kullanıyor.
Our town has only one traffic light.
- Kasabamızda yalnızca bir trafik lambası var.