There was a lamp hanging above the table.
- Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı.
The light of the lamp glimmered in the fog.
- Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
There was a lamp hanging above the table.
- Masanın üzerinde asılı bir lamba vardı.
The lamp was suspended from the branch of a tree.
- Lamba bir ağacın dalından askıya alındı .
The light of the lamp glimmered in the fog.
- Lambanın ışığı siste parıldıyordu.
The red lamp lights up in case of danger.
- Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.
I felt for the light switch in the dark.
- Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.
The red lamp lights up in case of danger.
- Kırmızı lamba tehlike halinde yanar.
I felt for the light switch in the dark.
- Ben karanlıkta lamba anahtarını hissettim.