Ölümün yüzü karşısında güçsüzdü.
- He was powerless in the face of death.
Tom kendini tamamen güçsüz hissetti.
- Tom felt completely powerless.
Kadınlar fiziksel olarak erkeklerden daha güçsüzdür.
- Women are physically weaker than men.
Bugün biraz güçsüz hissediyorum.
- I feel a little weak today.
Kahvemi hafif severim.
- I like my coffee weak.
Kahvemi hafif istiyorum.
- I'd like my coffee weak.
Çok aciz hissetmekten hoşlanmıyorum.
- I don't like feeling so powerless.