lacking meaning or purpose; without common sense; pointless; meaningless

listen to the pronunciation of lacking meaning or purpose; without common sense; pointless; meaningless
İngilizce - Türkçe

lacking meaning or purpose; without common sense; pointless; meaningless teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

senseless
anlamsız

Fadıl aşk adına anlamsız eylemler gerçekleştirdi. - Fadil committed senseless acts in the name of love.

Onun hepsi çok anlamsız. - It's all so senseless.

senseless
{s} hissiz
senseless
{s} mantıksız

Heykeltraş işin gökyüzüne açılan bir pencereyi temsil ettiğini söyledi, ama bana mantıksız eğri böğrü bir metal parçası gibi göründü. - The sculptor said the work represented a window to the sky, but to me it looked like a senseless twisted piece of metal.

senseless
senselesslymanasızca
senseless
duyumsuz
senseless
senselessnessşuursuzluk
senseless
{s} kendinden geçmiş
senseless
donuk
senseless
manasız

Benimki gibi bir hayat yaşamak manasız ve iç karartıcı. - Living the kind of life that I live is senseless and depressing.

senseless
{s} akılsız
senseless
saçmalık
senseless
amaçsız
senseless
{s} baygın
senseless
{s} saçma

Bu cümle saçma ama hatasız. - The sentence is senseless, but correct.

senseless
{s} duygusuz
senseless
{s} duyarsız
senseless
{s} bilinçsiz
İngilizce - İngilizce
senseless
lacking meaning or purpose; without common sense; pointless; meaningless

    Heceleme

    lack·ing mean·ing or purpose; with·out com·mon sense; pointless; mean·ing·less

    Telaffuz