Avukat müvekkilinin masumiyeti konusunda ısrar etti
- The lawyer insisted on the client's innocence.
Onun masumiyetinden yararlanmamalısın.
- You must not take advantage of her innocence.
Bu kirli giysiler onun suçsuzluğunu kanıtlayacak yeni bir kanıt parçası olabilirdi.
- These dirty clothes could be a new piece of evidence to prove his innocence.
Hepimiz onun suçsuzluğuna inanıyoruz.
- We are all convinced of his innocence.
İtalya'da çocuk saflık sembolüdür.
- In Italy the child is a symbol of innocence.
In his innocence, he offered the stranger to bring the package to Paris, never suspecting it contained drugs.