lack, absence

listen to the pronunciation of lack, absence
İngilizce - Türkçe
adem
want
{i} arzu

Ne içmeyi arzu edersiniz? - What do you want to drink?

Tom, beni arzu ettiğim şeyi yapmaktan alıkoydu. - Tom stopped me from doing what I wanted to do.

want
{i} 1. yokluk, -sizlik: want of good manners terbiyesizlik. We were unable to take a vacation for want of money. Parasızlıktan tatil yapamadık
want
lazım olmak
want
zaruret
want
hacet
want
istek

Eğer benim yapmamı istiyorsan, senin çocuklarına bakmaya istekliyim. - I'm willing to take care of your children, if you want me to.

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. - We aim to satisfy our customers' wants and needs.

want
istekler

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

Arkadaşlarını kendi istekleriyle seçmek istiyorlar. - They want to choose their mates by their own will.

want
gereksinimler

Müşterilerimizin istek ve gereksinimlerini karşılamayı amaçlıyoruz. - We aim to satisfy our customers' wants and needs.

want
noksan
want
ihtiyacı olmak
want
ihtiyaç

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

İhtiyaç duyduğun yardımı almanı istiyorum. - I want you to get the help that you need.

want
ihtiyaçlar

İsteklerinizi ihtiyaçlarınızdan ayırın. - Separate your wants from your needs.

want
eksiklik
want
{f} istemek

Gitmek istemek için nedenlerim var. - I have my reasons for wanting to go.

Uzun zamandır oraya gitmek istemektesin, değil mi? - You have wanted to go there for a long time, haven't you?

want
{f} gerektirmek
want
h_v.iste+e.iste,v.iste: n.istek
want
{f} istemek, -e ihtiyacı olmak: This house wants looking after. Bu evin bakıma
want
(fiil) istemek, arzulamak, talep etmek, arzu etmek, yoksun olmak, ihtiyacı olmak, gerektirmek, eksik olmak
want
{f} talep etmek
want
yoksul olmak
İngilizce - İngilizce
want

And all for the want of a horseshoe nail.

lack, absence