Please don't speak so fast.
- Lütfen çok hızlı konuşma.
Please tell me where you will live.
- Lütfen bana nerede yaşayacağını söyle.
Kindly mind your own business.
- Lütfen kendi işine bak.
Will you kindly let me have a look at it?
- Lütfen ona bir göz atmama izin verir misin?
For all other requests, please hold the line.
- Diğer istekler için, lütfen hatta kal.
The line is busy now. Please hold the line.
- Hat şimdi meşgul. Lütfen hatta kalın.