Your car has a broken taillight.
- Arabanın bozuk bir kuyruk lambası var.
Tails are absent in some cats.
- Bazı kedilerde kuyruklar yok.
There was not a long queue at the bus stop.
- Otobüs durağında uzun bir kuyruk yoktu.
A long queue had formed in front of the shop.
- Dükkanın önünde uzun bir kuyruk oluştu.
Tom stood in line for an hour.
- Tom bir saat kuyrukta bekledi.
We were made to stand in line.
- Biz kuyrukta ayakta bekletildik.