kusturmak

listen to the pronunciation of kusturmak
Türkçe - İngilizce
gag
spue
to make (someone) vomit
regurgitate
to cause to vomit
puke
turn up
make sick
spew
disgust
kus
bird
kus
{f} vomiting

Tom can't stop vomiting. - Tom kusmayı durduramıyor.

I feel like vomiting. - Ben kusacakmış gibi hissediyorum.

kus
puke

Tom looks like he's about to puke. - Tom kusmak üzere gibi görünüyor.

Fuck, I just bought a new rug and the cat already puked on it. - Kahretsin, ben sadece yeni bir halı aldım ve kedi zaten onun üstüne kustu.

kus
spew out
kus
spew up
kus
disgorge
kus
spew
kus
{f} vomit

Bob ate the snail, then vomited. - Bob salyangoz yedi,sonra kustu.

I need something for vomiting. - Kusmak için bir şeye ihtiyacım var.

kusturma
regurgitation
kan kusturmak
to cause great distress
kan kusturmak
to oppress unmercifully
kus
spewout
kus
spew#out
kus
{i} train

It's the first time I've thrown up in a train. - İlk defa bir trende kustum.

kus
regorge
Türkçe - Türkçe
Kusmasına yol açmak
KÛS
(Osmanlı Dönemi) f. Kös. Eskiden muharebelerde deve veya araba üstünde taşınarak çalınan büyük davul
kusturma
Kusturmak işi
kusturmak