Tom çekingen ve yalnız bir oğlandır.
- Tom is a shy and lonely boy.
Tom utangaç ve çekingen bir genç adamdır.
- Tom is a shy and reserved young man.
Pavlov köpeklerini beslemeden hemen önce zil çalardı.
- Pavlov rang a bell just before he fed his dogs.
Bu sabah toplantıdan hemen önce Tom'la konuştum.
- I talked to Tom this morning just before the meeting.
Saat beşten hemen önce eve vardı.
- He reached home shortly before five o'clock.
Patlamadan hemen önce, şüpheli bir biçimde davranan bir adam görüldü.
- A man was seen acting suspiciously shortly before the explosion.
The only time that Tom left the room was just before we ate dinner.
- Tom verließ das Zimmer zum einzigen Mal kurz vor dem Abendessen.
Tom usually goes to bed just before midnight.
- Tom geht gewöhnlich kurz vor Mitternacht ins Bett.