kuruntu

listen to the pronunciation of kuruntu
Türkçe - Türkçe
Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese: "Sözü dinlenmeyen bir siyasi liderin kuruntusu seziliyordu."- Y. K. Karaosmanoğlu
Yanlış ve yersiz düşünce
Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim: "Bu davranış yersiz kuruntuların tam bir panzehridir."- H. Taner
Olmayacak bir şeyin olacağını sanma, vehim
Bir konuyla ilgili kötü ihtimalleri akla getirip tasalanma, işkil, evham, vesvese
Yanlış ve yersiz düşünce: "Evlenmek kuruntusu ile satılmağa giden iki mahalle kızı sol tarafta."- A. Gündüz
hülya
fikir
vehim
kuruntu etmek
Kötü ihtimalleri düşünüp üzülmek