Salvation from this misery is inconceivable.
- Bu sefaletten kurtuluş düşünülemez.
God is our salvation, said the priest.
- Papaz Allah bizim kurtuluşumuzdur dedi.
There seems to be no way out of this vicious circle.
- Bu kısır döngüden kurtuluş görülmüyor.
I believe that sexual liberation has been thoroughly misunderstood. Porno kills sex.
- Cinsel kurtuluşun tamamen yanlış anlaşıldığına inanıyorum. Porno seksi öldürüyor.
Passover is a Jewish holiday that commemorates the liberation of the Jews by God from slavery in Egypt.
- Hamursuz bayramı Mısır'da Tanrı tarafından Yahudilerin kölelikten kurtuluşu anısına kutlanan bir Yahudi bayramıdır.
Tom got rid of his old books.
- Tom eski kitaplarından kurtuldu.
When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom Chris'e onun eşarbını sevmediğini söylediğinde, o ondan kurtuldu.
You should get rid of these weeds.
- Bu yabancı otlardan kurtulmalısın.
Tom thinks he can get rid of his cold if he takes this medicine.
- Tom bu ilacı alırsa soğuk algınlığından kurtulabileceğini söylüyor.
It took me three weeks to get over the flu.
- Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.