Tom's grandfather was a concentration camp survivor.
- Tom'un büyükbabası bir toplama kampı kurtulanıydı.
Tom was the only survivor of the crash.
- Tom kazadan tek kurtulandı.
When Tom told Chris he didn't like her scarf, she got rid of it.
- Tom Chris'e onun eşarbını sevmediğini söylediğinde, o ondan kurtuldu.
Tom got rid of his old books.
- Tom eski kitaplarından kurtuldu.
It's not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
It is not easy to get rid of a bad habit.
- Kötü bir alışkanlıktan kurtulmak kolay değildir.
It took me three weeks to get over the flu.
- Gripten kurtulmam tam üç hafta sürdü.
I need to get over him.
- Ondan kurtulmam gerekiyor.
How will you dispose of this problem?
- Bu sorundan nasıl kurtulacaksın?
Tom managed to elude capture.
- Tom yakalanmaktan kurtulmayı başardı.