kurtarıyor

listen to the pronunciation of kurtarıyor
Türkçe - İngilizce
about time
Far past the desired time

About time too, if you ask me! We've been waiting for about 45 minutes for it!.

Close to the right time

It's about time for the wedding to start, let's run to the church.

kurtar
rid

I must rid my kitchen of cockroaches. - Mutfağımı hamamböceklerinden kurtarmalıyım.

I'm trying to rid myself of this bad habit. - Kendimi bu kötü alışkanlıktan kurtarmaya çalışıyorum.

kurtar
redeem

He has no redeeming traits. - Onun kurtarıcı özelliği yok.

kurtar
{f} rescued

They rescued him from danger. - Onlar onu tehlikeden kurtardılar.

He rescued the child from the fire. - Çocuğu yangından kurtardı.

kurtar
relieve of
kurtar
{f} rescue

Try to hold on until a rescue team arrives. - Bir kurtarma ekibi gelene kadar dayanmaya çalışın.

Search and rescue operations began immediately. - Arama ve kurtarma operasyonları hemen başladı.

kurtar
extricate

The man extricated Ellie from a dangerous situation. - Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.

kurtar
{f} salvage

Sami salvaged his career. - Sami kariyerini kurtardı.

Horrible helicopter accident in a Belgian cemetery, the rescuers have already salvaged more than 500 corpses. - Bir Belçika mezarlığındaki korkunç helikopter kazası, kurtarıcılar şimdiden 500'den fazla ceset çıkardılar.

kurtar
{f} extricated

The man extricated Ellie from a dangerous situation. - Adam Ellie'yi tehlikeli bir durumdan kurtardı.

kurtar
rid of
kurtar
recover

The police recovered the stolen jewelry. - Polisler çalınan mücevheri kurtardı.

He recovered his stolen wallet. - O, çalınan cüzdanını kurtardı.

kurtar
relieveof
kurtar
disembarrass
kurtar
disencumber
kurtar
ridof
kurtarıyor